20 Aralık 2024 Cuma

12 Mart 2024 Salı

KUSURSUZ CİNAYET

 


Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün yazdığı “Kusursuz Cinayet” kitabı çıktı…

Kusursuz Cinayet var mıdır, yok mudur? Kusursuz cinayetlerin peşinde adli tıp ve adli bilimler…

İnsan vücudu ilk ne zaman kesilerek incelenmeye başladı ve otopsinin tarihsel gelişim süreci? Rembrant’ın Dr.Tulp’un Anatomi Dersi tablosunun esrarı…

Yürüyen cesetlerden dondurulup yüzyıllarca yeniden yaşamayı bekleyen cesetlere…

Adli olayları aydınlatan dedektif sinek ve böceklerin gizemi…

Jeffrey Dahmer, Çivici Süleyman ve Seri Katiller kimdir, kim değildir?

Soğuk bir gazoz içer misiniz? Nuri Alço’dan Bill Cosby’ye, ilaçla kolaylaştırılmış tecavüzler ve cinsel saldırılarda kullanılan ilaçlar neler?

Cinsel saldırılar, arka planı ve en ağır formuyla aile içi cinsel istismar, Ensest!

Tarihsel süreçte alkol ve katil içki Metil Alkol!

Osman Hamdi Bey’den bugüne müzecilik ve kriminal müzecilik üzerine…

Kafatasından, iskeletten ve DNA’dan yeniden yüzlendirme ve kimliklendirme mümkün mü ya da adli sanat nedir?

Polenlerden Matamata kaplumbağalarına başka bir adli ekoloji mümkün mü?

Yazılan yazı ve imzalar kime ait? Dreyfus Davası, Emile Zola ve adli belge incelemeleri…

Tonlarca uyuşturucu maddeler limanlardan sokaklara kolaylıkla giderken vücudunda uyuşturucu taşıyan Paket Vücutların ölümcül dramı!

Hasatlık bulguları oluşturarak doktor doktor dolaşan Münchausen Sendromu vakalarının ilginç öyküsü…

Harakiri, ikili ölümler ve intihar paktları… İntihar sadece intihar mıdır ya da Psikolojik Otopsi nedir?

Bitkisel hayat ve beyin ölümü ölüm müdür? Kişinin fişi ne zaman çekilir ya da organ nakli nedir?

Bir cinayetin otopsisi ve adli olayları aydınlatan bilirkişilik sistemi ve bilirkişiler ne bilir?

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün yazdığı “Kusursuz Cinayet” kitabı A7 Kitap etiketiyle raflarda… 28 yıldır adli tıp uzmanı olarak çalışan Dokgöz’ün deneyim ve araştırmalarından süzülen 20 ilginç bölümden oluşan kitap, adli tıp ve adli bilimler alanında bilimsel gerçekliklerin suç ve suçluların belirlenmesi ve adaletin sağlanmasında yaşanan değişimleri tarihsel perspektifte ele alıyor.

"Kriminoloji ve kriminalistik şüphesiz ki en özgün iki bilimsel alandır. Özgündür çünkü öteki bilimlerden farklı olarak güncel olanla çok sıkı bir bağı vardır. İşlenen her cinayet, gerçekleşen her suç bu iki bilim alanının inceleme alanındadır. Ve failleri bulmak için kriminalistik biliminin yani adli tıbbın yardımına ihtiyaç vardır. Çünkü kriminoloji tıptan hukuka, biyolojiden antropolojiye, jeolojiden farmakolojiye kadar farklı bilimlerin toplamından oluşur. Suçlunun neden bu suçu işlediğini anlamak için de kriminoloji devreye girecektir. Yani suçun sosyolojik ve psikolojik geri planının analizi ancak kriminolojinin yardımıyla yapılabilir. Bu iki bilimsel alan özellikle de kriminalistik son birkaç yüzyıldır muhteşem bir ilerleme göstermiş, bilim ve teknolojik alandaki bütün gelişmelerden de yararlanmayı sürdürerek suç ve suçlu mücadelenin vazgeçilmez bir alanı olarak ortaya çıkmıştır. Elinizdeki kitap, işte bu olağanüstü bilim alanının dünyadaki ve ülkemizdeki tarihini, gerçek olaylardan alınmış sarsıcı örneklerle anlatmakta, suçla bilim arasındaki o tuhaf ilişkiyi aydınlatıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Her polisiye severin kütüphanesinde bulundurması gereken bu önemli çalışmayı mutlaka okumanızı öneririm…" Ahmet Ümit

“Kusursuz Cinayet” kitabında insan bedeninde, olay yerinde, bir imzada, belki hücrede failin arandığı gizem yolculuğuna çıkıyoruz. Bilimin ışığında gerçeğin peşinde koşmanın yöntemlerini okuyoruz. Ne de olsa; adli bilimler çok küçük detaylarda ipuçlarının arandığı polisiye maceralardır. Adli Tıp Uzmanı Halis Dokgöz, sade bir anlatım ve tarihsel süreçlerle bugüne ulaşıyor, geleceğe bakıyor. “Kusursuz Cinayet var mıdır?” sorusunun peşinden gidiyor… Timur Soykan

https://www.kitapyurdu.com/kitap/kusursuz-cinayet/674257.html

6 Şubat 2024 Salı

SİBER SUÇLAR KİTABI YAYINLANDI...

 



Editörlüğünü Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün yaptığı Türkiye’nin alanında ilk “Siber Suçlar” kitabı çıktı…

Editörlüğünü Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün yaptığı siber dünyanın sonsuz evrenine multidisipliner bir bakış ve yaklaşım getiren ve alanında ilk olan "SİBER SUÇLAR" kitabında 23 bölüm, tıp, psikoloji, kriminoloji, hukuk, etik, siber güvenlik gibi uzmanlardan oluşan 37 bilim insanı tarafından yazıldı... Akademisyen Yayınevi'nce basılan kitap, 392 sayfa ve https://www.akademisyen.com/tr/urun/siber-suclar-9786253992682 üzerinden ve kitap satan internet portallarından temin edilebilir.

Bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi iletişim ve bilgi teknolojilerinin yaşamımızın merkezine girmesiyle birlikte sanal gerçeklik de kültürümüzün bir parçası olmuştur. Sanal gerçeklik ile birlikte yeni suç unsurlarının da oluşması tüm dünyada küresel bir sorunu da gündeme getirmiştir; Siber Suçlar.

Siber teknoloji, bir yandan bilgi ve iletişimi hızlandırıp kolaylaştırırken diğer yandan kötüye kullanım da bir o kadar hızlı ve kolay olmaktadır. Siber saldırılarla seçimlere müdahale edilebilmekte, elektrik, doğal gaz kesintileri, bankacılık ve iletişim sistemleri çökertilebilirken bireyin en mahrem alanına girmekten farklı istismar boyutlarını da kapsayan çeşitli sahtecilikleri içeren dev suçlar söz konusu olabilmektedir. Ülkeler artık en büyük yatırımlarını siber dünyaya yapmaktadır. Tüm dünyada yaşanan siber devrimi ıskalayan ülkelerin yeniden kurulan dünya düzenindeki yerinin neresi olacağını tahmin etmek çok da zor olmasa gerek.

Bilişim teknolojilerini olabildiğince verimli kullanıp araştırma ve geliştirmeye yatırımlar yaparak siber devrimin içinde yer almamız zorunlu görünüyor. Diğer yandan bilişimin kötüye kullanılmasıyla ortaya çıkan siber suç ve buna bağlı kavramlar ile bu suçun etkilerini irdelemek de zorunluluk. Yaşamımızı önemli ölçüde kolaylaştıran sanal dünya bir yandan da bu duruma uygun yeni hukuksal düzenlemeleri de zorunlu kılıyor. Siber suçlara yönelik uluslararası hukuk boyutunda daha kapsamlı düzenlemelerin yapılması ve her geçen gün etkisini arttıran siber suç olgusu üzerine sadece yerel değil evrensel bir yaklaşım gerektiğinin altını çizmeliyiz.


KİTAP İÇERİĞİ

Siber Zorbalık-Siber Mağduriyet ( Doç.Dr. Derya DENİZ, Arş. Gör. Hülya FİDANTEK),

Gözetleyen ve Gözetlenen Dünyada Dönüşen Mahremiyet Algısı ve Dijital Şiddet ( Dr.Öğr.Üyesi  Anıl ÖZGÜÇ)

Dijital Alanda Şiddet, Yıkıcılık ve Perversiyonun Psikanalitik Açıdan Değerlendirilmesi ( Dr. Psk.Kübra KOÇ, Dr.Öğr.Üyesi Elif Yavuz SEVER)

Siber Dünya Ütopyasında Bir Distopya: Stalking ( Psk. Burcu DEMİREL)

Toplumsal Cinsiyet Temelli Kadına Yönelik Teknoloji Destekli Zorlayıcı Kontrol ( Dr. Öğr. Üyesi Duygu BUĞA, Öğr.Gör. Sotirios KALFOGLOU)

 Lacancı Psikanalizde Sibernetiğin Mantığı: Dijital Varoluştan Dijital Şiddete ( Atakan YORULMAZ)

 Çevrimiçi Nezaketsizlik (İnsivilite) Ve Nefret Söylemi Üzerine Güncel Sosyal Teori ( Doç.Dr. Can ÇALICI)

Siber Şiddetin Bir Görünümü: Siber Linç ( Dr. Mehmet Aykut ERK, Doç.Dr. Sunay FIRAT)

Adli Psikiyatri Perspektifinden Çevrim İçi/Siber Suçlara Yaklaşım ( Uzm.Dr. Yasin Hasan BALCIOĞLU, Prof.Dr. Fatih ÖNCÜ)

Çevrimiçi Çocuk İstismarı (Makbule Kurt, Prof.Dr. Işıl Pakiş)

İnternet Bağımlılığı ve Çocukta Cinsel İstismar ( Uzm.Dr. Emre YULUĞ, Prof.Dr. Halis DOKGÖZ)

Siber Suçlar ve Halk Sağlığı Yaklaşımı ( Uzm.Dr. Fatma ÖZDEMİR)

CSI Etkisi: Siber Dünya, Medya Ve Toplum İz Düşümü ( Dr. Öğr.Üyesi Naile Esra SAKA)

Sosyal Medya ve Cinsel Şiddet ( Uzm.Dr. Burak BULUT, Prof.Dr. Hakan Kar)

Siber Suç ve Suçluların Tespiti (Vahap EREN)

Dijital Kanıt Veri Tabanları ve Siber Güvenliğe Kriminolojik Yaklaşım (Burçak ÜNAL)

Siber Etik ( Öğr.Gör. Orhan ÖNDER, Prof.Dr. Gürkan SERT)

Ülkemizde Siber Güvenlik, Siber Suçlar ve Adli Yönü ( Abdullah GENÇAY, Prof.Dr. Nergis CANTÜRK)

Yeni Nesil Siber Suçlar Karşısında Çocuk ( Av. Mustafa Serhat KAŞIKARA)

Siber Suçlar Ve Bilirkişilik ( Uzm.Dr. Gökçe KARAMAN, Prof.Dr. İ. Özgür CAN)

Sanal Gerçeklik Ve Metaverse’in Adli Tıp ve Adli Bilimlerdeki Uygulamaları ( Aziz Can ERDADA, Dr.Öğr.Üyesi Güven Seçkin KIRCI, Prof.Dr. Erdal ÖZER)

Sikkeden Kriptoya Parada Sahtecilik ( Dr.Öğr.Üyesi Güven Seçkin KIRCI, Arş.Gör.Dr. Hacı Seyit BÖLÜKBAŞI, Prof.Dr. Erdal ÖZER)

 Siber Suçlar Ve Maluliyet ( Uzm.Dr. Gökhan AKTÜRK, Prof.Dr. Nursel GAMSIZ BİLGİN)


22 Şubat 2022 Salı

BARDANADAM MURTAZA GÜRKAN ÜZERİNE...

Bardanadam
Hekim Forumu/ Ocak - Şubat 1999

Murtaza Gürkan'ın mizah yolculuğu 16 yaşında Gırgır ve Fırt dergilerinde mizah öyküleri yazarak başladı. 1961 yılında İstanbul'da doğan Gürkan, Oğuz Aral'la Gırgır ve Fırt dergilerinde; Müjdat Gezen'le GÜM'de (Güldürü Üretim Merkezi); Cumhuriyet Gazetesi spor sayfasında; Avni, Dıgıl, Panik ve Makara dergilerinde mizah yazıları yayımlandı.
Gürkan, Dıgıl dergisinde çalışırken Türkiye'de (özellikle İstanbul'da, bugünkü kadar olmasa da)bir bar patlaması (!)yaşanmaktaydı. Yazarımız da bu patlamadan üzerine düşeni almış ve kendini bir anda barların ortasında bulmuştur. Beyoğlu'nda o bar senin bu bar benim bir ajan gizliliğinde gözlemiş(!), bir müfettiş titizliğinde teftiş yapmış(!), bir müşteri gibi fiyatları incelemiş(!) ve her şeyden önemlisi bir mizah yazarı bakışı ile yaşadıklarını betimlemiştir. Gürkan'ın bir özelliği de yaşadığı her olayı yazmasıdır, yakın arkadaş çevresine duyurulur... Bar yazıları yazarken kendini özellikle de karaciğerini feda etmiştir(!) Hatta Oğuz Aral, Murtaza alkolik olmasın diye Dıgıl dergisinin yayın hayatına son vermiştir.
Bir gazetedeki bar eleştirmeni ile dalga geçmek adına 4-5 yazıyla başlayan bar yazıları, daha sonra yazı dizisine dönüşmüş ve sonuçta da bir kitap olarak karşımıza çıkmıştır.
Bardanadam, bir duble rakı, beyaz peynir ve bol muhabbetle okunabileceği gibi, bir şişe köpek öldüren kırmızı şarap ve Amasya elmasıyla veya bir bardak buzlu iskoç viskisiyle oldukça rahat okunabilir. Yani Murtaza Gürkan, her türlü içki kültürüne maydanoz olmuş ve işini fazlasıyla iyi yapmıştır. Bardanadam'ı okudukça ufkumuz genişledi.

Bardanadam, Murtaza Gürkan, 160 sayfa, 1998
Dr. Halis DOKGÖZ




 

 

5 Ekim 2021 Salı

9 Nisan 2021 Cuma

HALİS DOKGÖZ KARİKATÜR SERGİSİ

 


31 Aralık 2020 Perşembe

29 Aralık 2020 Salı

1 Aralık 2020 Salı

HALİS DOKGÖZ KARİKATÜR SERGİSİ İSTANBUL SCHNEİDERTEMPEL SANAT MERKEZİ’NDE AÇILIYOR

 


HALİS DOKGÖZ KARİKATÜR SERGİSİ

İSTANBUL SCHNEİDERTEMPEL SANAT MERKEZİ’NDE AÇILIYOR

 

Karikatürist ve akademisyen Prof.Dr. Halis Dokgöz'ün Karikatür Sergisi 9 Aralık 2020 tarihinde saat 11.00’de İstanbul Schneidertempel Sanat Merkezi’nde açılıyor.

Karikatüre 1985 yılında başlayan Dokgöz’ün ilk karikatürü Kılçık dergisinde yayınlandı. Daha sonra karikatürleri Gırgır, Limon, Çarşaf, ArteFacto, Buduar, Cumhuriyet, Bizim Gazete, Hürriyet, Milliyet, BirGün, Radikal ve Sabah gibi pek çok gazete ve dergide yayınlandı. Düzenli olarak Kılçık, Tıp Dünyası, Sendrom, Hiç, Fesat, Homur ve Hekim Forumu dergilerine çizdi. 2016-2018 yılları arasında Hürriyet Gazetesi Çukurova’da Metafor köşesinde günlük olarak karikatürleri yayınlandı. Karikatürleri Türkiye dışında Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Belçika, Yunanistan, Romanya, Polonya, İran, Kıbrıs, Portekiz, Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan, Hindistan, Güney Kore, Sırbistan ve Çin gibi ülkelerde yayınlandı. Katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan çeşitli öller aldı.

1989’da Güneşin Girmediği Yere, 2010’da Çizgisel, 2019’da Metafor ve 2020’de Karikatürlerle Çocuk Hakları Sözleşmesi adlı kitapları yayınlandı. Halen Dünya Gazetesi, Eleştirel Kültür Dergisi ve 221B Polisiye Kültür Dergisi’ne çizmektedir.

 9 Aralık 2020 günü Halis Dokgöz’ün katılımıyla saat: 11:00’da açılacak olan sergiye tüm sanatseverler davetli olmakla birlikte pandemi nedeniyle açılış yapılmayacaktır. Pazartesi kapalı olan galeri diğer günler 11.00-18.00 arası ziyarete açık olacaktır.

 Adres: Bankalar Cad. Felek Sok. No:1 Karaköy, Beyoğlu İstanbul

Telefon: 90 212 249 0150

Web: www.schneidertempel.org

e-posta: sanat@schneidertempel.org


20 Temmuz 2020 Pazartesi

KARİKATÜRLERLE ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ KİTABI YAYINLANDI...


“KARİKATÜRLERLE ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ”
kitabı yayınlandı...
Karikatürist ve Adli tıp uzmanı bir akademisyen olan Prof.Dr. Halis Dokgöz’ün “KARİKATÜRLERLE ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ” kitabı yayınlandı. Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAv) ve Akademisyen Yayınevi tarafından yayınlanan kitap 16x22 cm tamamı renkli 116 sayfadan oluşuyor.
Birleşmiş Milletler tarafından 1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi bir çocuk anayasası niteliğinde olup Türkiye 1990 yılında sözleşmeyi ilk imzalayan ülkelerdendir. Sözleşmeye göre 18 yaşın altındaki her birey çocuktur ve sırf çocuk olmasından ileri gelen bir takım haklara sahiptir. Çocukluk dönemi, insanların doğumdan yetişkinliğe kadar geçirdiği psikososyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel değişimleri içerir. Çocuklar tıbbi, hukuksal ve psikolojik açıdan gelişimlerini tamamlamamıştır. Gelişim sürecinde tıp, biyoloji, pedagoji, psikoloji, sosyoloji ve araştırma alanlarındaki gelişmelerin toplumların çocuğa bakışını değiştirdiğini de ayrıca belirtmek gerekmektedir. 20. yüzyıla egemen olan modern çocukluk paradigması çocukların yetişkinlerden farklı olduğu, çocukların yetişkinliğe hazırlanması ve yetiştirilmesi gerektiği ve çocukların yetiştirilme sorumluluğunun yetişkinlere, ailesine ve devlete ait olduğuna ilişkin üç temel kavrama dayandırılmaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi ile birlikte çocuklar sadece korunması gereken varlık olmaktan çıkarak özel hakları olan özneler olmuşlardır. Anayasamızın 90. Maddesine göre de ülkemizin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelerin iç hukuk halini alması ve iç hukukta çocuk aleyhine bir durum gelişmesi durumunda imzaladığımız sözleşmenin geçerli olması da çocuk hakları açısından umut vericidir.
“KARİKATÜRLERLE ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ” kitabı hem çocukların hem de çocukların gelişiminden sorumlu yetişkinlerin çocuk hakları sözleşmesi maddelerini daha net anlaması ve içselleştirebilmesi için karikatürlerle anlatılmıştır. Daha önceden çocuk haklarını içeren karikatürler Ankara, Mersin, Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir gibi illerde izleyicilerle buluşmuştu.
Çocuk Hakları konusunda bir başvuru ve referans kitabı niteliğindeki bu çalışma Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAv) ve Akademisyen Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Çocukların fiziksel, cinsel, duygusal istismarını önlemek ve haklarını korumak için aileler, ebeveynler, çocuklar, gençler, okullar, öğretmenler, eğitimciler, çocuk ve ergen ruh sağlığı çalışanları, yasalar, resmi ve özel kurumlar, sivil toplum örgütleri, polis, jandarma, bilimsel araştırmalar, saha araştırmaları, toplum, medya gibi multidisipliner çalışmalarla hareket edilmesi ve bu doğrultuda çocuğun yüksek yararını gözeten politikalar oluşturulması yolunda bu kitabın çocuk haklarına katkı sağlamasını diliyoruz.
Daha önceden Güneşin Girmediği Yere, Çizgisel, Metafor adında 3 karikatür kitabı ve 2019 yılında yayınlanan Türkiye’nin adli tıp ve adli bilimler alanında textbook niteliğindeki referans kitabı “Adli Tıp & Adli Bilimler” kitabı ile uluslararası indekslerce taranan “Adli Tıp Bülteni” dergisinin editörlüğünü yürüten Prof.Dr. Halis Dokgöz’ün bu karikatürler ile akademik çalışmalarını birleştirdiği farklı anlayışta bir kitap olarak öne çıkıyor. Kitap Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAv) ve Akademisyen Yayınevi ile kitap satan internet portallarından temin edilebilir.
Adres: AKADEMİSYEN YAYINEVİ Halk Sokak No: 5/A Yenişehir / Ankara / Türkiye
Tel : +90 (312) 431 16 33 GSM : +90 (533) 765 23 74 Mail: info@akademisyen.com

14 Şubat 2020 Cuma

KARİKATÜR SERGİSİ, 21 ŞUBAT 2020 ANKARA


Hem karikatür hem de tıp alanında çalışan Halis Dokgöz’ün Karikatür Sergisi 21 Şubat’ta Karikatür Atölyesi’nde açılıyor.
Karikatüre 1985 yılında başlayan Dokgöz’ün ilk karikatürü Kılçık dergisinde yayınlandı. Daha sonra karikatürleri Gırgır, Limon, Çarşaf, Gümgüm, Akrep, Hallo, ArteFacto, Cumhuriyet, Bulvar, Bizim Gazete, Hürriyet, Milliyet, BirGün, Radikal ve Sabah gibi pek çok gazete ve dergide yayınlandı. Düzenli olarak Kılçık, Tıp Dünyası, Sendrom, Hiç, Fesat, Homur ve Hekim Forumu dergilerine çizdi. 2016-2018 yılları arasında Hürriyet Gazetesi Çukurova’da Metafor köşesinde günlük olarak karikatürleri yayınlandı. Karikatürleri Türkiye dışında Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Yunanistan, Romanya, Güney Kore, Polonya, İran, Kıbrıs, Portekiz, Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan, Hindistan, Güney Kore, Sırbistan ve Çin gibi ülkelerde yayınlandı. Katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan çeşitli ödüller aldı.
1989’da “Güneşin Girmediği Yere” adlı ilk karikatür kitabını sırasıyla 2010 yılında Türk Tabipleri Birliği yayınlarınca “Çizgisel” ve en son da 2019 yılında Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan karikatürleri ve son dönem çalışmalarını içeren “Metafor” karikatür kitabı Beşbalık yayınlarınca yayınlandı.
21 Şubat Cuma günü Halis Dokgöz’ün katılımıyla saat: 18:30’da açılacak olan sergiye tüm sanatseverler davetlidir.
Adres: Üsküp Caddesi (Çevre Sokak) 19/A Çankaya/Ankara
Telefon: 0 535 625 10 22
Web: www.karikaturatolyesi.com
e-posta: karikaturatolye@gmail.com

23 Ekim 2019 Çarşamba

METAFOR KARİKATÜR KİTABI YAYINLANDI...


METAFOR KARİKATÜR KİTABI YAYINLANDI

Karikatürist ve Adli tıp uzmanı bir akademisyen olan Prof.Dr. Halis Dokgöz’ün “Metafor” karikatür kitabı yayınlandı. Beşbalık Yayınevi tarafından yayınlanan kitap 16x22 cm tamamı renkli 200 sayfadan oluşuyor.
Dokgöz’ün Çin, Güney Kore, Fransa, İspanya, Almanya, Norveç gibi ülkelerde ödül aldığı ve sergilenen çalışmaları yanında 2016-2018 yılları arasında Hürriyet Gazetesi Çukurova’da Metafor köşesinde günlük olarak yayınlanan karikatürlerinden seçilen karikatürler ve son dönem çizgilerini kapsayan kitapta okuyucuyu metaforlar yoluyla grafik mizah yolculuğuna çağırıyor.
Grafik mizahın öncüleri Turhan Selçuk ve Semih Balcıoğlu gibi ustaların izinde kitapta kullanılan metaforlar bazen karikatürün nesnesi bazen de öznesi halinde karşımıza çıkıyor. Karikatürler daha çok ekosistem, çevre, birey, insan ilişkileri, sistem, tıp, hukuk, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları gibi konuları toplumsal yaşama ilişkin geniş bir perspektiften ele alıyor.
Daha önceden “Güneşin Girmediği Yere” ve “Çizgisel” adında 2 kitabı bulunan Dokgöz’ün bu 3. karikatür kitabı oluyor. Kitap www.akademisyen.com/metafor.html  sitesinden ve kitap satan internet portallarından temin edilebilir.

Adres: AKADEMİSYEN YAYINEVİ, BEŞBALIK YAYINEVİ
Halk Sokak No: 5/A Yenişehir / Ankara / Türkiye
Tel : +90 (312) 431 16 33
GSM : +90 (533) 765 23 74
        
   
Halis Dokgöz Kimdir?
        Çorum’da doğdu. 1989 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1999’da İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde Adli Tıp ihtisasını tamamladı. Halen Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi (Prof.Dr.) olarak çalışmaktadır.
Karikatüre 1985’de başladı. İlk karikatürü aynı yıl “Kılçık” dergisinde yayınlandı. Daha sonra karikatürleri Gırgır, Limon, Çarşaf, Gümgüm, Akrep, Hallo, ArteFacto, Cumhuriyet, Bulvar, Bizim Gazete, Hürriyet, Milliyet, BirGün, Radikal ve Sabah gibi pek çok gazete ve dergide yayınlandı. Düzenli olarak Kılçık, Tıp Dünyası, Sendrom, Hiç, Fesat, Homur ve Hekim Forumu dergilerine çizdi. Karikatürleri Türkiye dışında Almanya, İspanya, Belçika, Yunanistan, Romanya, Güney Kore, Polonya, İran, Kıbrıs, Portekiz, Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan, Hindistan, Güney Kore, Sırbistan ve Çin gibi ülkelerde yayınlandı. Katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan çeşitli ödüller aldı. Pek çok ortak ve karma sergiye katıldı. İlk kişisel sergisini 1991’de Ankara’da 2.Tıp Fuarı’nda açtı. Çocuk hakları üzerine çizdiği karikatürlerini pek çok şehirde sergiledi.
1989’da “Güneşin Girmediği Yere” adlı ilk karikatür kitabını yayınladı. 2010 yılında Türk Tabipleri Birliği yayınlarınca “Çizgisel” adında ikinci kitabı yayınlandı. “Çocuk Hakları” ve “Karikatür ve Kadın” konulu uluslararası katılımlı karikatür kitapları yayınladı. Karikatürleri yanında tıbbi illüstrasyonlar da yapmaktadır. 2016-2018 yılları arasında Hürriyet Gazetesi Çukurova’da Metafor köşesinde günlük olarak karikatürleri yayınlandı. Karikatürlerini internet ortamında ve sosyal medya aracılığıyla paylaşmaya devam etmektedir.  






28 Ocak 2019 Pazartesi

MARİLENA NARDİ SÖYLEŞİSİ: CUMHURİYET GAZETESİ

cumhuriyet logo ile ilgili görsel sonucu
18 Ocak 2019 Cuma

"Yaşama karşı kendimi sorumlu hissediyorum"

Adana’da 3. Uluslararası Çukurova Karikatür Festivali kapsamında, dünyanın birçok yerinden gelen usta karikatüristlerle birlikte açtığımız sergi kapsamında ünlü İtalyan karikatürist ve grafik mizahın önde gelen sanatçılarından Marilena Nardi ile karikatür sanatı ve dünyanın gidişi üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.
Marilena Nardi ile...
Klasik bir soruyla başlayalım, karikatüre nasıl başladınız?
O zaman klasik bir yanıtla başlayayım, çocukluk yaşlarında çizmeye başladım. 16 yaşında artık karikatür yarışmalara katılmaya başlamıştım. Devamında İtalya’da Güzel Sanatlar Lisesi’nde ve Academia Üniversitesinde heykel eğitimi aldım. Venedik Güzel Sanatlar Akademisi’nde 1992’den beri anatomi ve sanat üzerine dersler vermeye devam ediyorum.

Çizgi yaşama biçimim

Karikatürde politik eleştiri, kadın ve insan haklarını yoğun şekilde ele alıyorsunuz. Sizi karikatür çizmeye iten motivasyon kaynağınız nedir? 
Çocukluktan itibaren bulunduğum ortam ve yaşadıklarımla ilgili dert ettiğim şeyleri çizmeye çalışıyorum. Çizgi benim yaşama biçimim. Kadınların yaşadıkları sorunlar bence tüm dünyada aynı.Bu konuyu işlemem çok doğal. Sadece kadınlar da değil, çocuklar, mülteciler, savaş ve çevre katliamı gibi her şey karikatüristin sorumluluğundadır. Karikatürlerimde kişisel durumlardan daha çok toplumsal sorunları evrensel boyutuyla ele almaya çalışıyorum.

Karikatürlerinizi nerelerde yayımlıyorsunuz? Karikatür basılı olmak zorunda mı yoksa internet ortamı yeterli mi?
Yaşama karşı kendimi sorumlu hissederim. Dünyanın neresinde olursa olsun canımı acıtan ve sıkan bir durum varsa mutlaka çizer ve her platformda paylaşırım. Gazete veya dergi gibi mecrada karikatürlerin yayımlanması disiplini açısından çok önemli. Basın karikatürlerini her gün üretmeye neden olan ve yaşama karikatür gözüyle bakmayı sağlayan bir süreç bu. İnternet ortamının ise hızını ve evrensel sınırları yok etmesini seviyorum. Dünyanın birçok ülkesinde yüzlerini görmediği karikatürist arkadaşlarının olmasını ve çizdiklerimizin yayımlanması kadar güzel bir duygu yok. Dolayısıyla, interneti iyice içe dönen toplumların dışavurumu gibi görüyorum. Sosyal medyayı da güvenilirlik sorunu nedeniyle sınırlı kullanıyorum.

Sanatçı baskı altında

Etkilendiğiniz karikatüristler kimler ve Türk karikatürü hakkında görüşleriniz nelerdir?
Etkilendiğim karikatürist Quino... Gerçekten grafik mizahın en özgün sanatçısıdır. Mümkün olan en az çizgiyle mesajını verir ve kişiyi yoğun düşündürür. Her karikatürü ayrı bir kitap gibi gelir bana. Sanırım bu etkilenme nedeniyle onun kadar yetkin olmasa da grafik karikatür çiziyorum. Türk karikatürünü de katıldığım etkinliklerden ve yarışmalarından izliyorum. Türk karikatürünün dünyada saygın bir yeri olduğunu düşünüyorum. Ancak son zamanlarda sadece Türk karikatüründe değil batı Avrupa’da bile karikatüristlerin korktuğunu düşünüyorum. Korkan bir karikatürist karikatür çizemez, çizdiği bir şeye yaramaz. Politik ve toplumsal baskılar ile terörist faaliyetler nedeniyle karikatüristler dünyanın her yerinde bir baskı içindeler. Bu baskı ortamı medyaya da yansıyor ve medyada karikatür daha az yer almaya başladı. Avrupa’da bile özgürlükçü görünen medyada karikatürlerin yayımlanmasında sorunlar yaşıyoruz.

Karikatür yazılı basında neredeyse yer almamaya başladı. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
Dünyanın en gelişmiş kabul ettiği Avrupa ülkelerinde bile birçok gazete tam anlamıyla yayımlarını durdurma noktasına geldi. Gazete ve dergilerde karikatür yerine vinyet çizimler ve tasarımlar yer almaya başladı. Basının maalesef karikatür geleneği kayboluyor, bu da sosyo-kültürel bir sorun. İnternet tüm dünyaya açılım sağlayan çok güzel bir platform ama buradan ekonomik açıdan yaşamınızı kazanmanız biraz zor.

Sorunlarımız aynı
Nardi’ye göre dünya nereye gidiyor peki?
Bu soru gerçekten çok zor geldi. Savaşlar, ekonomik sıkıntılar, mülteciler, göç, açlık, Trump, çevre felaketleri... Dünyanın neresine gitsem benzer sorunlar her yerde.Tam mutlu olacağım bir olay oluyor, daha kutlayamadan bir felaket haberi ile sarsılıyoruz. Gelişmiş olduğunu düşündüğümüz Avrupa ve Amerika’da da yaşananlar daha az gelişmiş ülkelerden farklı değil aslında. İnsanlığın temel sorunları her yerde benzer sadece renkleri ve dozu farklı.

Karikatürlerinizde grafik mizah ve sorunlar ön planda oysa oldukça espirili ve keyiflisiniz. Burada bir çelişki yok mu?
Yaşamım boyunca pozitif düşünmeye çalışıyorum, ancak yaşanılan sorunları topluma sunma ve toplumu rahatsız ederek sorunların çözümüne bir aracılık yapacağımı düşünüyorum. Aslında çok eğlenceli ve espiriliyimdir. Ama olumsuzluklara tepki vermek de insani bir duygu. Çoğunluk sosyal medyadan tepki veriyor. Ben ise toplumsal sorunları iğneleyici tarzda çizgilerle yansıtmaya çalışıyorum. Özetle yaşamayı seviyorum, keyifliyim ama karikatürlerle de mesajlarımı iletmek zorundayım.

10 Kasım 2017 Cuma

20 Temmuz 2017 Perşembe