23 Ekim 2019 Çarşamba

METAFOR KARİKATÜR KİTABI YAYINLANDI...


METAFOR KARİKATÜR KİTABI YAYINLANDI

Karikatürist ve Adli tıp uzmanı bir akademisyen olan Prof.Dr. Halis Dokgöz’ün “Metafor” karikatür kitabı yayınlandı. Beşbalık Yayınevi tarafından yayınlanan kitap 16x22 cm tamamı renkli 200 sayfadan oluşuyor.
Dokgöz’ün Çin, Güney Kore, Fransa, İspanya, Almanya, Norveç gibi ülkelerde ödül aldığı ve sergilenen çalışmaları yanında 2016-2018 yılları arasında Hürriyet Gazetesi Çukurova’da Metafor köşesinde günlük olarak yayınlanan karikatürlerinden seçilen karikatürler ve son dönem çizgilerini kapsayan kitapta okuyucuyu metaforlar yoluyla grafik mizah yolculuğuna çağırıyor.
Grafik mizahın öncüleri Turhan Selçuk ve Semih Balcıoğlu gibi ustaların izinde kitapta kullanılan metaforlar bazen karikatürün nesnesi bazen de öznesi halinde karşımıza çıkıyor. Karikatürler daha çok ekosistem, çevre, birey, insan ilişkileri, sistem, tıp, hukuk, insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları gibi konuları toplumsal yaşama ilişkin geniş bir perspektiften ele alıyor.
Daha önceden “Güneşin Girmediği Yere” ve “Çizgisel” adında 2 kitabı bulunan Dokgöz’ün bu 3. karikatür kitabı oluyor. Kitap www.akademisyen.com/metafor.html  sitesinden ve kitap satan internet portallarından temin edilebilir.

Adres: AKADEMİSYEN YAYINEVİ, BEŞBALIK YAYINEVİ
Halk Sokak No: 5/A Yenişehir / Ankara / Türkiye
Tel : +90 (312) 431 16 33
GSM : +90 (533) 765 23 74
        
   
Halis Dokgöz Kimdir?
        Çorum’da doğdu. 1989 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1999’da İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde Adli Tıp ihtisasını tamamladı. Halen Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi (Prof.Dr.) olarak çalışmaktadır.
Karikatüre 1985’de başladı. İlk karikatürü aynı yıl “Kılçık” dergisinde yayınlandı. Daha sonra karikatürleri Gırgır, Limon, Çarşaf, Gümgüm, Akrep, Hallo, ArteFacto, Cumhuriyet, Bulvar, Bizim Gazete, Hürriyet, Milliyet, BirGün, Radikal ve Sabah gibi pek çok gazete ve dergide yayınlandı. Düzenli olarak Kılçık, Tıp Dünyası, Sendrom, Hiç, Fesat, Homur ve Hekim Forumu dergilerine çizdi. Karikatürleri Türkiye dışında Almanya, İspanya, Belçika, Yunanistan, Romanya, Güney Kore, Polonya, İran, Kıbrıs, Portekiz, Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan, Hindistan, Güney Kore, Sırbistan ve Çin gibi ülkelerde yayınlandı. Katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalardan çeşitli ödüller aldı. Pek çok ortak ve karma sergiye katıldı. İlk kişisel sergisini 1991’de Ankara’da 2.Tıp Fuarı’nda açtı. Çocuk hakları üzerine çizdiği karikatürlerini pek çok şehirde sergiledi.
1989’da “Güneşin Girmediği Yere” adlı ilk karikatür kitabını yayınladı. 2010 yılında Türk Tabipleri Birliği yayınlarınca “Çizgisel” adında ikinci kitabı yayınlandı. “Çocuk Hakları” ve “Karikatür ve Kadın” konulu uluslararası katılımlı karikatür kitapları yayınladı. Karikatürleri yanında tıbbi illüstrasyonlar da yapmaktadır. 2016-2018 yılları arasında Hürriyet Gazetesi Çukurova’da Metafor köşesinde günlük olarak karikatürleri yayınlandı. Karikatürlerini internet ortamında ve sosyal medya aracılığıyla paylaşmaya devam etmektedir.  






28 Ocak 2019 Pazartesi

MARİLENA NARDİ SÖYLEŞİSİ: CUMHURİYET GAZETESİ

cumhuriyet logo ile ilgili görsel sonucu
18 Ocak 2019 Cuma

"Yaşama karşı kendimi sorumlu hissediyorum"

Adana’da 3. Uluslararası Çukurova Karikatür Festivali kapsamında, dünyanın birçok yerinden gelen usta karikatüristlerle birlikte açtığımız sergi kapsamında ünlü İtalyan karikatürist ve grafik mizahın önde gelen sanatçılarından Marilena Nardi ile karikatür sanatı ve dünyanın gidişi üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.
Marilena Nardi ile...
Klasik bir soruyla başlayalım, karikatüre nasıl başladınız?
O zaman klasik bir yanıtla başlayayım, çocukluk yaşlarında çizmeye başladım. 16 yaşında artık karikatür yarışmalara katılmaya başlamıştım. Devamında İtalya’da Güzel Sanatlar Lisesi’nde ve Academia Üniversitesinde heykel eğitimi aldım. Venedik Güzel Sanatlar Akademisi’nde 1992’den beri anatomi ve sanat üzerine dersler vermeye devam ediyorum.

Çizgi yaşama biçimim

Karikatürde politik eleştiri, kadın ve insan haklarını yoğun şekilde ele alıyorsunuz. Sizi karikatür çizmeye iten motivasyon kaynağınız nedir? 
Çocukluktan itibaren bulunduğum ortam ve yaşadıklarımla ilgili dert ettiğim şeyleri çizmeye çalışıyorum. Çizgi benim yaşama biçimim. Kadınların yaşadıkları sorunlar bence tüm dünyada aynı.Bu konuyu işlemem çok doğal. Sadece kadınlar da değil, çocuklar, mülteciler, savaş ve çevre katliamı gibi her şey karikatüristin sorumluluğundadır. Karikatürlerimde kişisel durumlardan daha çok toplumsal sorunları evrensel boyutuyla ele almaya çalışıyorum.

Karikatürlerinizi nerelerde yayımlıyorsunuz? Karikatür basılı olmak zorunda mı yoksa internet ortamı yeterli mi?
Yaşama karşı kendimi sorumlu hissederim. Dünyanın neresinde olursa olsun canımı acıtan ve sıkan bir durum varsa mutlaka çizer ve her platformda paylaşırım. Gazete veya dergi gibi mecrada karikatürlerin yayımlanması disiplini açısından çok önemli. Basın karikatürlerini her gün üretmeye neden olan ve yaşama karikatür gözüyle bakmayı sağlayan bir süreç bu. İnternet ortamının ise hızını ve evrensel sınırları yok etmesini seviyorum. Dünyanın birçok ülkesinde yüzlerini görmediği karikatürist arkadaşlarının olmasını ve çizdiklerimizin yayımlanması kadar güzel bir duygu yok. Dolayısıyla, interneti iyice içe dönen toplumların dışavurumu gibi görüyorum. Sosyal medyayı da güvenilirlik sorunu nedeniyle sınırlı kullanıyorum.

Sanatçı baskı altında

Etkilendiğiniz karikatüristler kimler ve Türk karikatürü hakkında görüşleriniz nelerdir?
Etkilendiğim karikatürist Quino... Gerçekten grafik mizahın en özgün sanatçısıdır. Mümkün olan en az çizgiyle mesajını verir ve kişiyi yoğun düşündürür. Her karikatürü ayrı bir kitap gibi gelir bana. Sanırım bu etkilenme nedeniyle onun kadar yetkin olmasa da grafik karikatür çiziyorum. Türk karikatürünü de katıldığım etkinliklerden ve yarışmalarından izliyorum. Türk karikatürünün dünyada saygın bir yeri olduğunu düşünüyorum. Ancak son zamanlarda sadece Türk karikatüründe değil batı Avrupa’da bile karikatüristlerin korktuğunu düşünüyorum. Korkan bir karikatürist karikatür çizemez, çizdiği bir şeye yaramaz. Politik ve toplumsal baskılar ile terörist faaliyetler nedeniyle karikatüristler dünyanın her yerinde bir baskı içindeler. Bu baskı ortamı medyaya da yansıyor ve medyada karikatür daha az yer almaya başladı. Avrupa’da bile özgürlükçü görünen medyada karikatürlerin yayımlanmasında sorunlar yaşıyoruz.

Karikatür yazılı basında neredeyse yer almamaya başladı. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
Dünyanın en gelişmiş kabul ettiği Avrupa ülkelerinde bile birçok gazete tam anlamıyla yayımlarını durdurma noktasına geldi. Gazete ve dergilerde karikatür yerine vinyet çizimler ve tasarımlar yer almaya başladı. Basının maalesef karikatür geleneği kayboluyor, bu da sosyo-kültürel bir sorun. İnternet tüm dünyaya açılım sağlayan çok güzel bir platform ama buradan ekonomik açıdan yaşamınızı kazanmanız biraz zor.

Sorunlarımız aynı
Nardi’ye göre dünya nereye gidiyor peki?
Bu soru gerçekten çok zor geldi. Savaşlar, ekonomik sıkıntılar, mülteciler, göç, açlık, Trump, çevre felaketleri... Dünyanın neresine gitsem benzer sorunlar her yerde.Tam mutlu olacağım bir olay oluyor, daha kutlayamadan bir felaket haberi ile sarsılıyoruz. Gelişmiş olduğunu düşündüğümüz Avrupa ve Amerika’da da yaşananlar daha az gelişmiş ülkelerden farklı değil aslında. İnsanlığın temel sorunları her yerde benzer sadece renkleri ve dozu farklı.

Karikatürlerinizde grafik mizah ve sorunlar ön planda oysa oldukça espirili ve keyiflisiniz. Burada bir çelişki yok mu?
Yaşamım boyunca pozitif düşünmeye çalışıyorum, ancak yaşanılan sorunları topluma sunma ve toplumu rahatsız ederek sorunların çözümüne bir aracılık yapacağımı düşünüyorum. Aslında çok eğlenceli ve espiriliyimdir. Ama olumsuzluklara tepki vermek de insani bir duygu. Çoğunluk sosyal medyadan tepki veriyor. Ben ise toplumsal sorunları iğneleyici tarzda çizgilerle yansıtmaya çalışıyorum. Özetle yaşamayı seviyorum, keyifliyim ama karikatürlerle de mesajlarımı iletmek zorundayım.